15 Ekim 2011 Cumartesi

Ömürlük Sızı...












Ömürlük Sızı…


Zaman boynu bükük bir yetim gibi, melâli

İşlemiyor gönlüme ne akrep ne yelkovan,

Çoktan düştü boynumdan unutmanın vebali

Kahır kahır çekiyor, nisyânda kaldı nisyân…


Hasret hangi bahçenin zakkumudur, kan kokar.

Acı niye acıyı bicân kılıyor bende,

Unuttum demek bile neden böyle can yakar.

Bu nasıl bir ülfettir ruh esir kalır tende,


Dil’in sözsüz yandığı bir lügâttir geceler.

Özlemek ömre düşen utangaç bir hayaldir.

Aklın her zerresine sabır yazan heceler.

Vuslat nakşetse bile son hecesi leyâldir.


Tükenen umudumdur aldığım her bir nefes,

Geceleri tutuşur aynalarda sırlarım.

İçimdeki çocuğu avutmuyor hiçbir ses,

Bana yâr’dan yadigâr bahçıvan nasırlarım…


Kalbimdeki toprağa hoyrat eller dokunur.

Kırarlar gülzarımda yeşeren filizleri.

Bir sabah sâlasında benim adım okunur.

Hasretle doldururlar kuruyan dehlizleri…


Yusuf Mescioğlu

Onbeşekimikibinonbir.

6 Ekim 2011 Perşembe

O Güzel...
















O Güzel…


Bilmezdim aşk nedir sevda nasıl şey,

Aklımı başımdan aldı bir güzel…

Sunup yüreğime bir gamzelik mey,

Beni de dertlere saldı bir güzel…


Ben bana mahkûmken sır aynasında,

Çehremi görmüşler yâr aynasında,

Gönlümü harlayıp nar aynasında,

Beni de külhânı kıldı bir güzel…


Ömrümü zülfünün teline takıp,

Gönlümü gönlünde bicân bırakıp,

Kaçtığım her yerde sükûta bakıp,

Beni de tenhada buldu bir güzel…


Görmedim ömrümde böyle bir hile,

Naz etti, nazıyla düşürdü dile,

Benzetip kendini bir kızıl güle,

Bağrıma dikenle doldu bir güzel…


Yapma dedimse de dinlemedi söz,

Sineme ok oldu bir çift kara göz,

Her gece avucuna aşkından bir köz,

Alıp da rüyama geldi bir güzel…


Dünyada ne varsa aşk imiş meğer

Anladım, bir kalbe ok nasıl değer,

Gün olur hayali cihana değer.

Bugünüm, yarınım oldu bir güzel…


Sessizlik sararken dört bir yanımı,

Hasreti doldurdu gönül hanımı,

Azrail alırken tenden cânımı,

Ansızın yüzüme güldü bir güzel…


Yusuf MESCİOĞLU

Beşekimikibinonbir.

2 Ekim 2011 Pazar

Bivefa...












Bivefa…


Sustukça içimde tutuştu sesim.

Her harfte daha çok yandım aynalar.

Kör dumanlar içre kaldı nefesim.

Her gülen yüzü dost sandım aynalar…


Kimi dostum dedi, kimi arkadaş.

Ne ben yolcu idim ne onlar yoldaş.

Dediler kalbimiz kalbinle sırdaş.

İnanıp her söze kandım aynalar…


Yalanmış ne varsa vefadan yana,

Dostum dediklerim el imiş bana,

Kalbimi vererek bir hüsn-i zan’a,

Yine de onları andım aynalar…


Kardeşliğe kalleşlik ettiler diye,

Dostluğu bir pula sattılar diye,

İyiliğe kötülük kattılar diye,

Tenhada bir avuç kan’dım aynalar.


Bakmayın yüzüme siz garip garip,

Gönlüm bivefadan her dem muzdarip,

Yüzüme yüzünüzden çizgiler serip,

Kendimi bir sona sundum aynalar…


Gördüğüm her çehre şimdi yabancı,

Ne yolcuyum şimdi ben nede hancı,

Ruhumu sararken bir derin sancı,

Artık, ölümlü bir candım aynalar…

Sonsuzluk elinde sondum aynalar…


Yusuf Mescioğlu

Birekimikibinonbir.