19 Aralık 2010 Pazar

Ben/siz/liğim...



Ben/siz/liğim…

İplik iplik bir hüzün birikir gözlerimde,
Kör geceler boyunca bir zehri yudumlarım.

Benden gayrı her şeyde bir beni özlerim de,
Sessizliğin şehrinde duyulur adımlarım…

Gönlüne Leyla düşen Mecnun gibi bahtiyar,
Yusuf’u ağırlayan zindan kadar mesudum.

Yâr bildiğim yaranın suretimde aslı var,
Ferhat gibi dağları delmek değil umudum…

Umudum; bir yüreğin tenhasına gizlenip,
Göğüs germek sessizce melalin oklarına…

Bazen de yâr olana gözyaşıyla nazlanıp,
Sebepsiz ah çektirmek alev dudaklarına…

Sükûta düştüğünde kalbinde sükûn bulup,
Fırtınalar yurdunda gönlünü kollamaktır.

Düştüğü her kederi kendi ruhuma alıp,
Gönlüne sezdirmeden, neşeyi yollamaktır…

Umudum; eflâlime lokman edip gülümü,
Ebedi bir sevdanın vuslatına ermektir.

Kurşunlayıp gönlüne korku veren ölümü,
Ruhumu onun için azrail’e vermektir.

Gözlerinin değdiği tenhada âbâd olup,
Körlüğü kör eylemek aynaların yüzünde,

İsyankâr yüreğine kuytu bir liman bulup,
Demirlemek ömrünü, ömrümün denizinde…

Umudum; çeşmelerden akıtıp bengisuyu,
Hasret çeken ruhuma vuslatını sunmaktır.

Nefes nefes koyarak gözlerime uykuyu,
Ömrü ömrüm olanın, ömrüne uyanmaktır…

Yusuf MESCİOĞLU
19.12.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder