15 Aralık 2010 Çarşamba

Vakt-i Sükût...



Vakt-i Sükût…

Sır deyip attılar seni ömrüme,
Kârine istedim, sükût dediler.
Yirmidokuz harfi verdim emrine,
Boyun bük sessizce, unut dediler.

Tahayyül şehrinde filizlendi gül.
Her nefes yeniden alevlendi kül.
Feryadı bırakıp iç çekti bülbül.
Sükût, nisyanına kanıt dediler…

Yanarım, sevmeyi bildim bileli.
Köleyim, bir güle güldüm güleli.
Yareme değdikçe zamanın eli,
Giryeni gönlüne akıt dediler…

Hasreti gönlüme mihmân eyledim.
Ağyara katlimi ferman eyledim.
Derdimi derdime derman eyledim.
Sustuğum her an’a ağıt dediler.

Pürtelaş bir yangın vardı zamanda,
Yolcuydum hancısı olduğum handa,
Sessizce toprağa düştüğün anda,
Ruhunu göklere dağıt dediler…
Bu aşkı ruhundan damıt dediler…

Yusuf Mescioğlu
14.12.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder