11 Eylül 2011 Pazar

Nazar - ı Sevda...













Nazar-ı Sevda…


Gözlerin gözlerimde pıhtılaşan kan mıdır?

Celâli bir sabahta patlayan isyan mıdır ?


Yoksa sevinçlerimi kuşatan bir uğru mu?

Bilemedim neşe mi, hüzün müdür, ağrı mı?


Gözlerin gözlerimde oyalı bir bakıştır.

Nakkaşlar nakkaşının sır ördüğü nakıştır.


Gözlerin gözlerimin rüyasıdır ezelden,

Bakarsın ruha sızar beyit beyit gazelden…


Yüzünü cân şehrimin şahikası bilmişim.

Gözlerine kapılmış hüzün hüzün gülmüşüm…


Eylül’ün melâliyle kanmışım gözlerine,

Her hecede hasretin işlenmiş sözlerime…


Bakarsın çoraklaşmış toprağıma cân düşer.

Yalnızlık yalnız kalır, ayrılık bicân düşer…


Gözlerin gözlerimde siyah bir tül gibidir.

Bazen kızıl bir lâle bazen de gül gibidir…


Gözlerin gözlerime yangınları taşıyan,

Gözlerim gözlerinde gece gündüz yaşayan…


Efsunlu bakışına esir düşmüş bir çeri,

Gözlerin gözlerimde tüter ezelden beri…


Ben senli aynalarda beni yakan divane,

Gözlerimde gözlerin varacağım divan’a…


Yaradan’ım soracak gözlerin nerde kulum,

Diyeceğim; dünyayı benimle gördü gülüm…


Senden inâm geleni ben o yâr’da bıraktım…

Aklımı benden alan bir nazar da bıraktım…


Aşkın cân pazarında sattım ben’i bir pula,

Merhamet et Yarabbi o Aşk için bu kula…


Yusuf MESCİOĞLU

onbireylülikinbinonbir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder